BERLİN, KENDİSİNE HÜKÜMET EDECEK BİR KADIN BELEDİYE BAŞKANINA MI HAZIRLANIYOR?

Almanya genel seçimleri ve Berlin dahil iki eyalet seçimini içine alan “Süper Seçimler”e sayılı günler kaldı. Kamuoyu yoklamalarında ibreler, hem genel seçimler hem de Berlin seçimleri için Sosyal Demokrat Parti’yi işaret ediyor. Son bilgilere göre başkentte SPD yüzde 24, CDU yüzde 16,3, Yeşiller Partisi yüzde 16, Sol Parti ise yüzde 15 oranında görünüyor. Dolayısıyla Sosyal Demokratların Berlin’e hükümet etmek için gösterdiği belediye başkanı adayının şansı günden güne yükseliyor. Ve bu aday, seçimler sona erdiğinde Berlin’in ilk seçilmiş kadın belediye başkanı olması muhtemel Fransizka Giffey.

Giffey, KADINCA.eu’ya verdiği röportajda başkentin artık bir kadın belediye başkanına hazır olduğunu söyledi.

“BAŞKENTE HÜKÜMET EDECEK İLK RESMÎ KADIN BELEDİYE BAŞKANI OLACAĞIM”

Fransizka Giffey, Berlin’in tarihinde vekaleten de olsa bir kadın belediye başkanının olduğunu hatırlatarak, “Louise Schroeder, ikinci dünya savaşı sonrasında bir yıl boyunca vekaleten Berlin belediye başkanı olmuştu. Zira Sovyet işgal kuvvetleri bir erkek belediye başkanına izin vermemişti. Dolayısıyla resmi olarak başkente hükümet edecek ilk kadın belediye başkanı ben olacağım” diye ifade etti.

Bu görevin kendisini heyecanlandırdığını ve onurlandırdığını belirten Giffey, “Söz konusu görev, şehrimizin kadınları için, toplumsal eşitlik için, daha fazla kadının yönetici görevinde yer alabilmesi için çok şey ifade ediyor. Ve beraberinde bana büyük bir sorumluluk getiriyor” dedi.

KADINLARIN SİYASETTEKİ ORANI HALA YETERLİ DEĞİL”

Tüm dünyada özellikle siyasette, kadınların görünürlüğünün arttığını ancak bunun gecikmiş bir gelişme olduğunu kaydeden SPD’li siyasetçi, “Kadınların siyasetteki oranı hala yeterli değil. Erkeklerin sayısı kadınlardan bir hayli yüksek. Özellikle küçük belediyelerde ve köylerde bu durum daha fazla göze çarpıyor” diyerek sözlerini sürdürdü: “Almanya genelinde sadece yüzde 10 oranında kadın belediye başkanı var. Aynı şekilde federal parlamentoda da kadınların oranı yüzde 30’un biraz üzerinde. Yani bu konuda yapılacak daha çok iş var. Ve siyasetteki kararlı kadınların özellikle gençler için ciddi bir örnek teşkil ettiğini düşünüyorum.”

“ULUSLARARASI KADIN DESTEĞİ İÇİN SLOGANIMIZ: DAYANIŞMA”

Türkiye’de ve dünyadaki kadın hareketiyle ilgili düşüncelerini de KADINCA.eu ile paylaşan Fransizka Giffey, bunun için Sosyal Demokratların en güçlü sloganlarından biri olan “DAYANIŞMA”yı işaret etti. Giffey, kadın hareketinde dayanışmayla kastedilenin, sosyal adalet, demokratik bir toplum ve özgürlük için kadınların omuz omuza çalışması olduğunu söyledi.

Kadınların bunları yapabilecek güçte olduğunu ekleyen siyasetçi, “Kadınlar özel bir karakteristiğe sahipler; pragmatikler, halka daha yakınlar ve çözüm odaklılar. Bu da sorunların hızlı ve etkin çözümünde kadınların gücünü ortaya koyuyor” şeklinde konuştu.

“TÜRK KÖKENLİLERLE YAN YANA GELMENİN ÖTESİNDE ONLARLA BİRLİKTE ÇALIŞIYORUM”

Fransizka Giffey, aslında Berlinlilerin aşina olduğu bir isim. Özellikle göçmenlerin yoğun yaşadığı Berlin’in Neuköln ilçesinde 2015-2018 yılları arasında belediye başkanlığı yapan Giffey yakın insani ilişkileriyle biliniyor. 2018-2021 yılları arasında Federal Aile Bakanlığı’na getirilen SPD’li siyasetçi, doktora tezinde intihal yaptığı iddiaları üzerine görevinden istifa etmişti.

İlgili skandalın, seçim öncesi SPD Berlin Teşkilatı’na ve Giffey’in adaylığına zarar vereceği düşünülmüştü. Ancak bunun tersi oldu, ilk zamanlar oylarda küçük bir düşüş yaşansa da Almanya’da alışılagelmişin dışında Giffey Berlin’de oylarını yükseltmeyi başardı. Siyasi çevreler bunun Giffey’in pandemiye rağmen Berlin’in farklı kesimlerine yaptığı yoğun ziyaretlere ve halkla kurduğu samimi ilişkiye bağlıyor. Bu çerçevede onun başkentin tüm hücrelerine nüfuz etmeyi başarmış bir aday olduğunu iddia edenler var. Biz de kendisine bu yoğun ziyaretlerinde Türk kökenli Berlinlilerle olan temaslarını sorduk.

SPD’nin Berlin’e hükümet edecek belediye başkanı adayı, “Türk kökenlilerle yan yana gelmenin ötesinde onlarla zaten birlikte çalışıyorum” diyerek cevabını şöyle sürdürdü: “Hem siyasetin içinde hem de dışında onlarla işbirliği içindeyim. Kaldı ki partimiz bu seçimlerde en fazla Türk kökenli aday çıkaran parti, yani çeşitliliği sadece konuşmuyor, yaşıyoruz da.”

Fransizka Giffey, Türk kökenlilerin SPD içinde güçlü bir sesi olduğuna dikkat çekerek, her kesimden ve her alandan Türk kökenlilerin ihtiyaç ve isteklerine kulak verdiklerini şu sözlerle anlattı: “Aslında Türk kökenli hemşehrilerimiz, tüm Berlinliler için önemli olan şeyleri istiyorlar, tıpkı uygun konut kiraları, çocukları için kaliteli eğitim, güçlü bir ekonomide iyi bir istihdam ve elbette güvenli bir şehir gibi. Tüm bu talepler parayla satın alınacak şeyler değil, sosyal demokrat bir yönetimin halkla işbirliği içinde hayata geçirebileceği hedefler.”

“İLK İCRAATIM KONUT SORUNUNU ÇÖZMEK OLACAK”

SPD’li siyasetçi, Berlin’e hükümet edecek belediye başkanlığı görevine geldiğinde ilk icraatının şehrin konut sorununu çözmek olacağını şöyle ifade etti: “Şehrimizin en büyük sosyal sorunu ödenebilir şartlardaki konutlarda oturabilmek. Son yıllarda bir cazibe merkezi haline gelen Berlin’de konut bulmak zorlaştı ve bu durum kiralara da yansıdı. Bu nedenle öncelikli olarak yeni evlerin inşa edilmesi gerekiyor. Göreve geldiğimizde planladığımız ilk iş 20.000 yeni konut inşa etmek.”

Özlem Coşkun – KADINCA.TV – 17.09.2021 – 23:55
Fotoğraflar: SPD, Şükrü Tokay / SES ve AYPA.TV

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*