HOBİLER SAKLI YETENEKLERİMİZE AÇILAN KAPILARDIR

Pınar Öztürk, Berlin’de yaşayan 35 yaşında, evli ve bir çocuk annesi, çok yönlü bir genç kadın…

Öztürk’ün asıl mesleği anaokul öğretmenliği, ağırlıklı çalışma alanı ise entegrasyon. Bir süredir de mülteci çocukların Almanya’ya uyumu için çalışıyor. Tüm bu yoğunluğu arasında onun tabiriyle “saklı yeteneklerine kapı açan” bir de hobisi var: Şifalı taşlar ve onlarla yaptığı aksesuarlar…

13 yaşından beri spritüel konulara meraklı olduğunu ve renkli taşların kendisini çektiğini söyleyen Pınar Öztürk, bu işi hobi edinmesinin ise daha ileriki yaşlarda gerçekleştiğini anlatıyor: “Ev ve iş yoğunluğum nedeniyle bir süre enerjimin çekildiği, yaşam sevincimin azaldığı bir dönem geçirdim. Bu dönemi atlatmak için farklı yöntemler denedim. Bazıları bir süreliğine işe yaradı ama sürekliliği olmadı. Ta ki şifalı taşlarla tanışıncaya kadar…”

Akik taşıyla başlayan şifalı taşlar serüveni

Türkiye tatili sırasında kayınpederine hediye etmek için akik taşından yapılma bir tespih aldığını dile getiren Pınar Öztürk, “Kayınpederim hediyesini çok sevdi, bir süre sonra tespihin kendisine çok iyi geldiğini, ruhunu dinlendirdiğini söylemeye başladı. Bundan esinlenerek, kendime de bir akik taşı aldım. Aynı hissiyat bende de başlayınca taşlar konusunda bilgimi derinleştirmeye karar verdim” diye sözlerini sürdürüyor.

Akik taşının şimşek gibi güçlü ışıklara maruz kaldığında bir fotoğraf makinası etkisi gördüğünü belirten Öztürk, taşın böylesi durumlarda yakınındaki nesnelerin görüntüsünü içine hapsettiğini ifade ediyor. Pınar Öztürk, “Bazı akik taşlarının içinde ağaç, yaprak gibi nesnelerin görüntülerine rastlarız. Bu yanıyla akik taşı, insanların baskın enerjilerini de içine alır. Mesela, kendisini taşıyan kişiyi kötü enerjilerden muhafaza eder” diyor.

Akik taşıyla başlayan merakının diğer şifalı taşlara da yayıldığını kaydeden genç kadın, bir süre sonra bu taşlardan aksesuarlar yapmaya başladığını belirtiyor. Söz konusu uğraşla birlikte kendisine yaşam enerjisinin geri döndüğünü dile getiren Öztürk, zaman içinde hangi taşın nelere, kimlere iyi geldiğini farketmeye başladığını söylüyor.

Pınar Öztürk, “İnsanlarla oldum olası iyi ilişkilerim oldu. Onlarla kurduğum derin empati sayesinde onların sıkıntılarını, ihtiyaçlarını ya da kişilik analizlerini yapabiliyordum. Şifalı taşlarla birlikte bu yanım daha da gelişti, insanlara taşlar vasıtasıyla yardım etmeye başladım” diye ifade ediyor.

Öztürk ayrıca, insan ne kadar yoğun bir yaşam sürdürürse sürdürsün, hobileri sayesinde kendine dinleneceği bir durak ve saklı yeteneklerini keşfedeceği bir kapı açabileceğini vurguluyor.

Şifalı taşlar ve etkileri:

Şifalı taşları yakından tanıyan Pınar Öztürk, Berlin.KADINCA.eu için en çok tercih edilen şifalı taşları ve etkilerini anlatıyor:

Akik Taşı: Faydaları saymakla bitmeyen akik taşının kullanımı özellikle İslam ülkelerinde yaygındır. Peygamber Efendimiz Hz Muhammed (s.a.v)’in de “hatem” yani mühür anlamına gelen bir akik yüzük taşıdığı rivayet edilir. Akik taşının en bilinen faydası, kişiyi ruhsal açıdan korumasıdır. Güçlü bir enerjisi olan bu taş, gerginliği ve stresi azaltarak kişinin uyumsuzluklarını en aza indirir. Kişiyi sosyalleştirir, çevre ve insanlara uyum sağlamasına yardımcı olur. Aynı zamanda kişiyi yorgunluktan ve tükenmişlik duygusundan uzaklaştırır. Bunun yanı sıra ağrıları azalttığına, cilde ve kemiklere iyi geldiğine inanılır.

Akik taşının farklı tonları vardır. Aksesuar dünyasında akik olarak en çok rastlanan taş, kızıl ile turuncu rengini andıran doğal taştır. Bunu yeşil, siyah ve mavi akik taşları takip eder. Akik taşı ayda bir kere duru suda yıkanıp, güneşte kurutulmalıdır.

Ayrıca gece uyurken çıkartmakta fayda vardır. Çünkü ruh dinlenmek ister ve taşlar enerji verdiği için uykuda gerekli değildir.

Ametist Taşı: Etki olarak en güçlü taşlardan biridir, kuvars taşının mor renkli olan türüdür. Liladan koyu mor rengine kadar değişik renkleri vardır. Bilinen en önemli faydası, kişiyi radyasyondan ve negatif enerjiden korumasıdır. Bedendeki fazla elektrik yükünü toplar, beyin gücünü yükseltir. Yoğunlaşmayı sağlayan en ideal taş olduğundan dikkat dağınıklığına iyi gelir. Beraberinde gözlere ve kalp rahatsızlıklarına iyi geldiğine inanılır. Ayrıca mükemmel bir kan temizleyicidir, alerjiye de iyi gelir. Yatıştırıcı ve sakinleştirici etkisi nedeniyle uykusuzluk çekenlerin yastıklarının altına ametist koydukları da bilinmektedir.

Necef Taşı: Kaya ya da dağ kristali isimleriyle de bilinen necef taşı, kristal kuvars taşının şeffaf bir türüdür. Saydam ve yarısaydam olabilen taş, camsı ve parlak görünüme sahiptir. Renksiz, beyaz ve pembe tonlarında olabilir. Taşın içinde baloncuk benzeri boşluklar bulunmaktadır. Necef taşı, adını keşfedildiği Irak’ın Necef bölgesinden alsa da dünyanın başka bölgelerinde de bulunmaktadır. Türkiye de bu yerlerden biridir. Özellikle Beypazarı’nda, Kağızman’da ve Aydın’ın Çine Ovacık köylerinde çıkarılmaktadır.

Başlıca faydaları arasında kişide duygusal ve fiziksel dengeyi sağlamak vardır. Lenf sistemini düzenler, iyi gelir. Kronikleşmiş yorgunluk ve vücut ağrılarına iyi gelir. Özellikle migren ağrıları için tercih edilir. Taşı üzerinde taşıyan kişi, öfke, korku, kıskançlık gibi olumsuz duygulardan korunmaktadır. Necef taşı uzun süre kullanıldığında enerjisi tükenmektedir. Enerjisi tükenen taş ise ters etki yapmaktadır. Bu nedenle belirli aralıklarla duru suda yıkanıp, yüklendiği negatif enerjiden arındırılmalıdır.

Kehribar Taşı: Kehribar, diğer adıyla amber, bir çam türünün fosilleşen reçinesidir. Sarıdan kızıla kadar çeşitli renklerde yarı saydam ve kolay kırılabilen bir fosildir. Taşın içeriğindeki amber asidi doğal antibiyotik değerindedir. Bu nedenle 2. yüzyıldan bu yana şifa taşı olarak kullanılmaktadır. Özellikle bağışıklığı güçlendirmek amacıyla kullanılması tavsiye edilir.

Faydalarını şöyle sıralamak mümkün: Soğuk algınlığı, astım, guatr, bronşit ve alerji tedavisi için boyun bölgesinde kullanılır. Boğaz ve tiroid enfeksiyonunda diğer taşlardan üstündür. Sol elde oynandığında bedenin elektiriğini toplar, strese iyi gelir. Depresyona karşı etkilidir. Ayrıca bereket taşı olarak da bilinmektedir. Para getiren bir taş olduğu düşünülür ve bu amaçla kasalara koyulur.

Pınar Öztürk’ün tasarımlarına instagramdaki @pheilsteine profili üzerinden ulaşabilirsiniz

Özlem Coşkun – Berlin.KADINCA.eu – 25.04.2019 – 14:00

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*