Almanya’nın başkenti Berlin’e çeşitli temaslarda bulunmak için gelen ve KADINCA.eu’nun sorularını yanıtlayan CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu, CHP’nin İstanbul seçimlerindeki başarısını, kadın hakları mücadelesini ve hakkındaki tutuklama kararını değerlendirdi.
Canan Kaftancıoğlu: “Kadınların mücadele ederken daha planlı-programlı, sistematik çalışmayı yapabileceklerini göstermesi ve bu başarının altındaki başat faktörlerden birinin bir kadın il başkanı olması açısından İstanbul seçimlerini aynı zamanda kadın mücadelesinin bir başarısı olarak görüyorum” dedi.
Almanya Sosyal Demokrat Parti SPD’ye yakın Friedrich Ebert Vakfı’nın davetlisi olarak Berlin’de bulunan CHP Dış Politikadan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Ünal Çeviköz, İnsan Haklarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Gökçe Gökçen ve İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu, geçtiğimiz günlerde CHP Berlin Birliği’nin düzenlediği bir toplantıya katıldılar. CHP Berlin Birliği Başkanı Kenan Kolat’ın moderatörlüğündeki toplantıda konuşmacılar, Türkiye’deki son gelişmeleri dış politika ve insan hakları açısından ele aldılar. CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu, İstanbul seçimlerindeki başarıyı değerlendirerek, yerel yönetimlerin önemine dikkat çekti ve olası genel seçimlerde bunun yansımaları olacağını savundu.
Kendisi hakkındaki tutuklama kararına da değinen Kaftancıoğlu “Üstünlerin hukukuna değil, hukukun üstünlüğüne inanıyorum” dedi. Toplantı esnasında CHP Berlin Birliği Gençlik Kolu, “Canan Kaftancıoğlu yalnız değildir” yazan bir pankart açarak, Kaftancıoğlu’na davası ile ilgili destek verildiğini gösterdi. Konuşmacılar, toplantı sonrasında vatandaşların sorularını yanıtladılar. Kaftancıoğlu’nun “Kadın özgürleşirse dünya özgürleşir”, “Siz kadınlara söz hakkı vermiyorsunuz, onlar haklarını alıyorlar” şeklindeki açıklamaları salondan büyük alkış aldı.
“Kadın mücadelesi toplumu dönüştürecek araçlardan biridir”
KADINCA.eu’ya konuşan CHP İstanbul İl Başkanı, söz konusu açıklamalarına dair ilgiyi, erkek egemen bakışa karşı yürütülen kadın mücadelesinin bir yansıması olarak yorumladı. “Aslında toplantıda kadınların bu konudaki farkındalığının, hassasiyetinin ne kadar yüksek olduğunu gördük” diyen Kaftancıoğlu, “Bakıldığında kadın mücadelesi zor ve kısa zamanda sonuç alınmayan bir mücadele. Ama sonuç alındığında toplumu dönüştürebilecek ve toplumsal mücadelelerin kazanılmasında önemli rol oynayacak araçlardan biridir” şeklinde konuştu.
CHP’nin İstanbul belediye seçimlerindeki başarısını da bu bağlamda değerlendiren Kaftancıoğlu, kadın mücadelesinin toplum için topyekun bir mücadele olduğunu vurguladı. İstanbul İl Başkanı, “Bizler her yerde kadın mücadelesini, kadınların erkeklerden isteyip talep ettiği değil, tam tersi hakkı olana ulaşmak istediği bir sürece evirebilirsek, toplumsal kazanımlarımızın çok daha büyük olacağına inanıyorum” dedi.
“Kadın cinayetlerinin tamamı politiktir”
Türkiye’de artan kadın cinayetleriyle ilgili sorularımızı da yanıtlayan Canan Kaftancıoğlu şunları söyledi: “Kadın cinayetlerinin tamamının politik olduğunu düşünüyorum. Kadınların sorunlarına sosyal devlet bakışıyla bakmazsanız, onu şiddetten, travmadan uzaklaştırmaya dönük uzun erimli politikalar ortaya koymazsanız, kadın cinayetleri katil ve maktul arasındaki bir sorun gibi algılanır ve cinayetlerin önüne geçemezsiniz.”
Kadın cinayetleri altında yatan asıl unsurun “erkek egemen bakış açısı” olduğunu belirten kadın siyasetçi, bu bakış açısının çeşitli kesimlerce kadının toplumda ve yaşamdaki yerini yok etmeye yönelik kullanıldığını savundu.
“Kadın mücadesini ortaklaştırmamız, iktidarı bile değiştirebilir”
CHP İstanbul İl Başkanı, kadınların söz konusu bakış açısını en ağır şekilde yaşamalarına rağmen bu konudaki mücadelelerini sürdürdüklerini ve her geçen gün daha fazla yol katettiklerini kaydetti.
“Bu demokratik kitle örgütlerinde de böyle, siyasetteki kadınlar açısından da böyle” diye konuşan Kaftancıoğlu, “Bizim bu mücadeleyi ortaklaştırmamız, erkek egemen bakış açısını değiştirebilir, yani iktidarın değişmesine bile vesile olabilir” vurgusunu yaptı.
“Kadınlar yerel yönetimlerin gündeminde olmalı”
Canan Kaftancıoğlu, kadınlar konusunda yerel yönetimlere büyük görevler düştüğünü ifade etti. Kaftancıoğlu, bu çerçevede kadınlara fırsat eşitliğinin tanınması, istihdam yaratılması gibi pozitif ayrımcılığın yerel yönetimlerin gündeminde olması gerektiğine dikkat çekti. Bu konuda bir örnek de veren İstanbul İl Başkanı, “İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nde bugüne kadar, yani tarihi boyunca hiç kadın genel sekreter yardımcısı olmamış. Şu anda 8 genel sekreter yardımcısından ikisi kadın. Bu elbette yeterli değil, ama önemli bir başlangıç” dedi.
“Terör propagandası yapmam ve bunun mağduru kişileri incitmem söz konusu değil”
CHP İstanbul İl Başkanı geçtiğimiz günlerde yargılandığı davada on yıla yakın hapis cezasına çarptırılmıştı. Yargıtay cezasını henüz onaylamadı. Kaftancıoğlu, bu cezayı “Cumhurbaşkanına hakaret, halkı kin ve düşmanlığa tahrik etmek, terör örgütü propagandası yapmak” suçlamalarından aldı.
Özellikle Fransa’da öldürülen terör örgütü PKK’nın kurucularından Sakine Cansız’ın öldürülmesiyle ilgili yedi yıl önce attığı tweetler yeniden gündeme geldi ve tartışma konusu oldu. KADINCA.eu okurları tarafından da merak edilen ve sorgulanan bu konuyu Canan Kaftancıoğlu’na sorduk.
Kaftancıoğlu kendisini şiddetin tüm unsurlarını reddeden biri olarak niteledi. Kadın siyasetçi bu bağlamda terörün ve terör örgütlerinin propagandasını yapmasının söz konusu olmadığını, özellikle de terör nedeniyle evlatlarını kaybetmiş kadınların incitilmesini hiç bir şekilde istemediğini dile getirdi.
Kaftancıoğlu, “Attığım tweetlere bakıldığında iktidarın anlattığı haliyle değil, sahici, samimi, önyargısız bir şekilde bakıldığında asla bir terör propagandası yoktur. Sadece ve sadece terörist bile olsa, bakın altını çizerek söylüyorum, ‘Teröristtir ya da değildir bunun kararını verecek olan yargıdır’. Ama terörist bile olsa, orada bir yaşam hakkı savunması vardır” dedi.
“Cumhurbaşkanı gerçeklerin söylenmesinden alınmıştır”
Canan Kaftancıoğlu ayrıca Cumhurbaşkanına hakaretle ilgili suçlamayı da değerlendirerek, “O yazdıklarımın tamamında kendisinin yaptığı ayrıştırıcı, kutuplaştırıcı, halkı kin ve nefrete sürükleyici politikaların teşhir edilmesi vardır. Bence Cumhurbaşkanı gerçeklerin söylenmesine alınmıştır” iddiasında bulundu.
İlk yorum yapan olun