HOSPİZ İPEK, BİRİNCİ KUŞAKTAN BİR ÇINARI AĞIRLIYOR

Ramazan Bayramı geride kaldı ama, bayramların en güzel ritüellerinden olan büyükleri ziyaret ve onların yüzlerini güldürmekle ilgili bir hikayemiz var…

Almanya’daki Türkler Almanya’ya ilk geldiklerinde birbirlerini ziyaret ederek bayramlarını yaşatıyorlardı. Yıllar geçti ve burada kök saldılar. Çocukları, torunları oldu. Artık bayramlarda büyükler ziyaret ediliyor.

1969’da Çarşamba’dan Almanya’ya işçi olarak gelen ve önce çikolata fabrikasında sonra Berlin’deki Amerikan üssünde aşçılık yapan ve Türk yemeklerini Amerikalılara sevdiren Naime Yılmaz da Almanya’ya kök salan çınarlardan biri… Naime teyze, hem yıllarca çalışmış hem de çocuklarını, torunlarını büyütmüş, torunlarının öğretmen, doktor olmalarına vesile olmuş.

Naime Yılmaz, şu anda demans hastası ve Hospiz İpek’te konuk ediliyor. Çocukları ve torunları onu hiç yalnız bırakmıyorlar, ona sevgilerini ve desteklerini veriyorlar. Naime teyze, kızı ve torunu Engin Yılmaz’la hospizin bahçesinde buluşuyoruz ve sohbet etmeye başlıyoruz. Naime teyzenin kızı, onun Hospiz İpek’e geliş hikayesini şöyle anlatıyor: “Annem evde hasta bakım hizmeti alıyordu. Ama rahatsızlığı bir anda 5. seviyeye geldi. Artık yemek yemek, tuvalet gibi temel ihtiyaçlarını karşılayamıyor. Doktorun tavsiyesi üzerine Hospiz İpek’i bulduk.”

Naime teyzenin torunu babaannesinin evde bakılmasından yana olduğunu, torunlarına emek veren bir kadının başka bir yerde bakılmasına ilk etapta karşı çıktığını aktarıyor: “Yıllarca o bize baktı. Şimdi biz ona bakamazsak, bu doğru olmaz diye düşündüm. Ancak evde onu rahat ettiremez, ihtiyaçlarını karşılayamaz duruma gelmiştik. Burada Türkçe konuşan, onun kültürünü gözeten bir yer olduğunu öğrenince denemek istedik.”

Aynı şekilde Naime teyzenin kızı da hospiz konusunda önce tereddüt ettiklerini, “Biz şimdi annemi yabancı ellere mi teslim ediyoruz dedim. O yüzden burayı önce bir görelim, olmazsa tekrar eve götürürüz diye kararlaştırdık” şeklinde konuşuyor.

“Hospizden çok, tatil köyü gibi”

Hospiz İpek’e gelince fikrinin değiştiğini ifade eden Naime teyzenin kızı, “Burayı bir hastane gibi hayal etmiştim. Ancak buraya gelince gördüm ki, burası bir tatil köyü gibi. Etrafı ağaçlarla çevrili, renkli mozaikler ve huzur var!” diyor.

Teyzenin torunu Engin Yılmaz da, “Burada onun için çok şey yapılabiliyor, evde yapamadığımız pek çok şey: Banyosu, üstünü değiştirmek, 5. kattan aşağı indirip hava almasını sağlamak gibi. Burada Hospiz İpek’te ise, onu odasından hemen bahçeye çıkarabiliyoruz, hava alıyor, güneşlenebiliyor.” sözleriyle babaannesi ile hospizte dolu dolu kaliteli zaman geçirebildiğinin altını çiziyor.

“Türkçe konuşan elemanlar birinci kuşak için önemli”

Engin Yılmaz aynı zamanda birinci kuşak için Türkçe konuşan sağlık elemanlarının önemine dikkat çekerek, “Babaannem demans ve sadece Türkçe anlayabiliyor. Burada kendini güvende ve rahat hissetmesi için onunla Türkçe iletişim kurulmalı ve burada Türkçe konuşan elemanlar var. Ayrıca onun damak tadına uygun Türk yemekleri de yapılıyor. Tüm bunlar burayı seçmemizin başlıca nedenleri” diyor.

Özlem Coşkun – KADINCA.TV – 05.05.2022 – 23:00
Fotoğraflar:  AYPA.TV

 

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*