8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nde, bu günü resmi tatil kabul eden tek kent olan Berlin’de çok sayıda kadın örgütü, şehrin farklı noktalarında düzenledikleri mitinglerle kadınların dünyadaki yerine ve sorunlarına dikkat çekti.
Söz konusu mitinglerin bu yılki ortak noktasıysa sadece kadınlar değildi, Ukrayna’da süren savaş ve bu savaşın bitmesi yönündeki barış çağrılarıydı.
CHP Berlin Birliği’nin Kreuzberg-Oranienplatz’da düzenlediği mitingde de, kadınlar “Yurtta barış, dünyada barış”, “Biz kadınlar barış için ısrarlıyız” sloganlarıyla Ukrayna’daki savaşın bitmesini, savaş mağduru kadın ve çoçukların gözetilmesini talep ettiler.
“Barış, kadınların karakteridir”
Mitingde konuşma yapan SPD Berlin Eyalet Parlamentosu milletvekili Sevim Aydın, barış olgusunun kadınların karakteristik bir özelliği olduğunu belirterek, “kadın hayat verendir. O yüzden savaşı, yıkımı benimsemez. Erkekler güç kavramını baskı ve hakim olmakla ilişkilendirirken, kadın farklı yaklaşır. Bunu kadınların yönettiği ülkelerde açıkça görüyoruz” şeklinde ifade etti.
“Söz konusu ülkelerde eşitlikçi, özgür, sosyal adaletin iyi işlediği bir yaşam öne çıkıyor” diyen Sevim Aydın sözlerini şöyle sürdürdü:” Bu nedenle tüm dünyada ve tüm alanlarda daha fazla kadın, karar mekanizmaları içinde yer almalı. Barışın hakimiyeti, kadının hakimiyetiyle mümkün.”
“Kadınlar, mimoza gibi narin ve onun kadar inatçı”
CHP Berlin Birliği’nin 8 Mart mitinginde alışıla geldiği gibi kadınlara karanfil değil, mimoza hediye edildi. CHP Berlin Birliği Genel Sekreteri Alev Ayhan, 2. Dünya Savaşı sonrası İtalya’sının yeniden ayağa kalkmak için arayışta olduğu bir dönemde ilhamı kadınlardan aldığını anlatarak “İtalya Kadın Birliği, ülkenin uyanışının sembolü olarak üç çiçek önermiş: Karanfil, anemon ve mimoza. Nihayetinde mimozada karar kılınmış. Çünkü mimozalar baharın müjdecisi, sarı renkleriyle umut veriyor ve İtalya’daki kadınlar gibi inatçı, köklerinden sökülüp atılamıyor” diye konuştu.
Alev Ayhan, aynı şekilde Ukrayna’daki kadınların da savaşın çirkin yüzüne rağmen onurlu direnişlerini sürdürdüklerine dikkat çekerek, “Biz de CHP Berlin Birliği olarak, bu yıl Ukrayna’daki savaş mağduru kadınlar başta olmak üzere tüm kadınlara mimozaları ithaf ediyoruz, narin görünmesine karşın güçlü kökleriyle inatçı ve inançlı duran tüm kadınlara” dedi.
“Farkındalıkla mücadeleye devam”
BETAK – Berlin Türk Alman Kadınlar Birliği e. V. Genel Sekreteri Çınla Vardar, dünyada barışın sağlanmasının zorlu bir süreç olduğunu vurgulayarak, kadına dair Türkiye ölçeğinde şu sözlerle bir değerlendirme yaptı: “Türk kadını 1800’lü yıllardan bu yana hak mücadelesinde ancak çeşitli nedenlerden kaynaklı bu yolda istediği mesafeyi henüz katedebilmiş değil. Bunun sosyolojik, ekonomik ve kültürel nedenleriyle evvela yüzleşmeliyiz. Kadına şiddetten bahsediyoruz. Ama erkek çocuklarımızı da güç odaklı biz yetiştiriyoruz.”
“Önce bu konularda bir farkındalık geliştirmeliyiz” şeklinde konuşan Vardar, sözlerine şunları da ekledi: “Sorunları tespit ederek bunlar üzerinde iyileşme yapılması şart. Beraberinde eşitlik için yasama, yürütme, yargıda yani tüm erklerde faal olmalıyız. İstanbul Sözleşmesi’nin bir an önce uygulanmasını sağlamalıyız. Türkiye’nin yeni bir parlamenter sistem içinde kadın hakları konusunda tekrar çalışması ve yeni yeni tezler üretip hayata geçirmesi gerekiyor. Çok zaman kaybettik!”
Özlem Coşkun – KADINCA.TV – 14.03.2022 – 17:00
Fotoğraflar: AYPA.TV
İlk yorum yapan olun