DÖRDÜNCÜ DALGA VE AŞI TARTIŞMALARI

Tüm Avrupa’da olduğu gibi Almanya’da da koronavirüs vaka sayıları hızla yükseliyor. Uzmanlar, bunun nedenini aşılanma oranlarının yeterli düzeye ulaşamamasına bağlıyor. Öyle ki, Avusturya aşı konusunda aldığı radikal kararlarla son zamanlarda dikkat çeken bir ülke. Avusturya, aşı olmayanlara sokağa çıkma yasağı, şubat ayından itibaren de herkese aşı zorunluluğu getiren ilk Avrupa ülkesi oldu. Almanya ise ilgili önlemleri, bireyin hak ve özgürlüklerini kısıtlayıcı uygulamalar olarak değerlendiriyor. Ancak o da, aşılanma oranlarını yukarı çekmek için önceki korona süreçlerine kıyasla daha sert önlemler almaya başladı. İnsanların yan yana geldiği hemen hemen her yerde 2G kuralını uygulamaya soktu. 2G kuralı, sadece aşılı ya da altı ay içerisinde hastalığa yakalanmış ve iyileşmiş olanların kalabalık ortamlara girmesine müsade ediyor.

Aşılı olmayanların bir anlamda hayatını kolaylaştıran “hızlı antijen testi” ise bu kuralla birlikte uygulamanın dışında kaldı. Bazı uzmanlar, 2G sayesinde aşılanma oranlarının yükseleceğini insidans değerlerinin (vaka sayısı pro 100.000) düşeceğini öngörse de, başka bir kesim aşı olanların da hastalığa yakalanabileceğine ya da virüsün taşıyıcısı olabileceğine dikkat çekerek, kapalı bütün alanlarda maske, mesafe ve hızlı testin zaruriyetini savunuyor. Bir diğer kesim ise, korona salgının kontrolü için kış dönemi boyunca tam kapanmaya gidilmesi gerektiğine inanıyor.

Tüm bu tartışmalar sürerken geçtiğimiz hafta Türkiye Cumhuriyeti Berlin Büyükelçiliği’nde Berlin Sağlık Senatörü Dilek Kalaycı’nın katıldığı “Almanya’daki Türklerin yeni tip korona aşısı olmalarını, olanların da hatırlatıcı dozu yaptırmalarını tavsiye eden” bir basın toplantısı düzenledi. Toplantıda aşılanma oranları ve yüksek insidans değerleri masaya yatırılarak, Almanya’daki Türklere aşı olmaları yönünde çağrı yapıldı.

KADINCA.eu’ya konuyla ilgili demeç veren Berlin Sağlık Senatörü Dilek Kalaycı’ya geçtiğimiz yıl aşının uygulamada olmamasına rağmen, bu yılki insidans değerlerinin neden geçen yıla kıyasla daha yüksek olduğunu sorduk. Dilek Kalaycı, bunun iki nedene dayandığını belirterek, “Öncelikle geçen yıl bulaşıcılığı yüksek “delta varyantı” dediğimiz tür yoktu. İkincisi de aşılanma oranları yüzde 70’te takılı kaldı. Aşı olmayan yüzde 30, virüsün yayılmasına neden oluyor” şeklinde konuştu.

“Delta varyantı er ya da geç aşısızları yakalayacak”

Sağlık senatörü ayrıca virologların aşı olmayanların etkisiyle dördüncü dalganın geleceğini de öngördüğünü ifade ederek, “Uzmanlar delta varyantının er ya da geç aşı olmayanları yakalayacağını belirtmişti. Şu an aslında onu yaşıyoruz. Dördüncü dalga aşısızların korona dalgası. Ama bundan sadece aşısızlar değil, aşı olanlar da etkileniyor” dedi.

“Aşı, yoğun bakıma yatma durumunu yüzde 95 engelliyor”

Senatör Kalaycı, aşı olanların da virüse yakalanabildiğini ama hastalığı aşı olmayanlara göre daha hafif geçirdiğini ve ölüm sayılarının daha az olduğunu belirtti. Aynı şekilde Türkiye’nin Berlin Büyükelçisi Ahmet Başar Şen de, aşının koruyuculuğu ile ilgili şunları söyledi: “Aşılar, sizi enfekte olmaktan yüzde yüz koruyamıyorsa dahi, yoğun bakıma yatma durumunu yüzde 95 civarında engelliyor ve bizce bu değer gerçekten çok önemli.”

“G2 – artı hızlı test yolda”

Koronanın yayılmasının önüne geçmek için alınan G2 kararının koruyuculuğu ile ilgili tartışmaları da Senatör Dilek Kalaycı’yla konuştuk. Kalaycı, bugün itibarıyla G3 uygulamasının güvenirliğini yitirdiğini savunarak, “Testler yüzde yüz güvenli değil ve şu anda kritik bir eşikteyiz. Aşısızların test yaparak aşılılarla aynı mekanı paylaşmaları çok tehlikeli. Berlin’de kapsamlı bir şekilde restoran, toplantı ve şenliklerde sadece G2’ye izin var. Yani aşılı ya da hastalığı geçirmiş olmanız gerekiyor. “ dedi.

Senatör beraberinde, “Geldiğimiz noktada G2 tartışma konusu olmamalı. Tartışma konumuz artık G2 artı test uygulaması. Yani görünen o ki bir araya gelmelerde hem aşı hem test isteyeceğiz” diye ekledi.

“Türk kökenlilerin yaşadığı eyaletlerde aşı oranları yüksek”

Toplantıda Büyükelçi Başar Şen, “Türk kökenlilerin yaşadığı eyaletlerde aşı oranları yüksek. Ancak yine de hatırlatma aşısının yapılması gerekiyor” diyerek sözlerini şöyle sürdürdü: “Almanya’daki Türk vatandaşlarının salgındaki durumuyla ilgili Türkiye’de kurulmuş bir Koordinasyon Merkezi mevcut. Vatandaşlarımız buralardan da aşı ve salgınla ilgili bilgi alabilirler.”

Özlem Coşkun – KADINCA.TV – 23.11.2021 – 23:00

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*