BAKLAVA TADINDA ❤️AŞK❤️

BAKLAVA TADINDA
❤️ AŞK ❤️

Baklava, geleneksel damak zevklerimiz içinde önemli bir yer tutar. Ve lezzeti kadar sunumu da ciddi bir incelik ister. Zira baklavaya lezzetini veren sadece zengin malzemesi ve oranlı şerbeti değil, beraberinde onu sunan elin dostluğu, güler yüzü ve lezzeti koyulaştıran tatlı dilidir.

Sözün özü baklavanın yapımı da, sunumu ve yenmesi de bir ritüeldir. Tabii, bu ritüeli bugün itibariyle dört dörtlük uygulayan bir yeri bulmak pek de kolay değil, hele ki yurtdışında yaşıyorsanız…

Ama 2014’te Berlin’de Turmstrasse’de keşfettiğim Sönmez Baklava, söz konusu ritüeli hayata geçirmeyi başarmış ender işletmelerden biri. Geçen zaman içerisinde Sönmez Baklava’nın ürün kalitesi ve çeşitliliği artarken, dostane hizmetleri ilk günkü sıcaklığını korumaya devam ediyor. Özellikle Sylvia-Adil Sönmez çifti mekanı ziyaretçileri için daha da sevimli bir hale getiriyor.

Sylvia hanımla ilk tanıştığımızda gördüğüm sadece Türkçe konuşan yabancı bir kadın değil, müşterilerine Türk misafirperverliğinde baklava tattıran ve ikramlarıyla kalpleri kazanan usta bir işletmeciydi. Kendisinden Adil bey ile Polonya’da tanışmalarını, oradan Berlin’e uzanan yolları, Gaziantep’te Türkiye’yi ve Türkçe’yi öğrenme macerasını dinlediğimde ise baklavayla tatlanan bir aşk hikayesi ile karşılaştım ve buradan her baklava alışımda bu hikaye aklıma geldi ve mekana duyduğum sempatiyi artırdı.

Aradan geçen 7 senenin ardından, tarihler bugünü gösterirken bu kez baklava almak için değil, baklavanın ve bu güzel çiftin hikayesinin ayrıntılarını dinlemek için Sönmez Baklava’yı ziyaret ediyorum.

Sönmez çifti, bizi yani KADINCA.eu ekibini yine birbirinden leziz baklavalar, ikramlarla karşılıyor ve böylece hem tatlı yiyor, hem tatlı konuşuyoruz.

Gaziantep-Polonya-Berlin Hattı

Adil Sönmez, 18 yaşında baklava yapmayı planlayarak gittiği Polonya’da hemşehrilerine ait kebapçıda çalışmaya başladığını şöyle aktarıyor: “Polonya’da kebap seviliyordu. Hemşehrilerimin yanında biraz çalıştım sonra babamın tavsiyesi ile kendi kebapçımı açtım. Sylvia çalışmak için bana başvurdu ve yanımda çalışmaya başladı.”

Adil bey, yanına işçi olarak giren bu güzel ve sıcakkanlı Polonyalı kıza aşık oluyor. Bir süre sonra da çift evlenmeye karar veriyor. Genç evliler, Adil beyin akrabalarının yaşadığı, ekonomik durumu daha iyi olan Almanya’ya taşınma kararı alıyor. Tabii, hedefte yine baklava işi yapmak var. Ancak Almanya’da bekledikleri desteği göremiyorlar. Dili bilmedikleri gibi ev ve iş bulma konusunda da zorluklar yaşıyorlar. Adil bey o günleri şu sözlerle değerlendiriyor: “Epey sıkıntı çektik ama bir bakıma da iyi oldu. Bu sayede kendi ayaklarımızın üstünde durmayı öğrendik ve yapmak istediğimiz iş kafamızda iyice netleşti.”

Adil bey, 3 sene boyunca bir baklava işletmesinde çalıştıktan sonra piyasada Gaziantep baklavası yapan kimsenin olmadığını tespit ediyor ve ekliyor: “Elle açma olsun, özel dilimi olsun, tereyağı, fıstığı olsun, usulünce baklava yapan kimse yoktu. Kuzenimle birlikte bir imalathane açtık. Bir tepsiyle başladık. Sonra ilgiyi görünce bir tezgah kuralım dedik. En nihayetinde de Turmstrasse’deki şubemizi açtık.”

Omuz omuza veren Adil-Sylvia çifti ve kuzenleri 2-3 tepsiyle başladıkları baklavalarını bugün 45-50 tepsi üretip satıyorlar ve Kreuzberg-Oranienstrasse’de yeni bir şubeleri var.

“Turmstrasse’de baklavanın sembolü Sylvia”

Adil bey bu arada iki kız çocuğu sahibi olduklarını da belirterek, “Hem kızlarımızı, hem işimizi büyüttük. Sylvia bir anlamda Turmstrasse’de baklavanın sembolü oldu. “Burada Türkçe konuşan bir hanım vardı” diyerek onu soruyorlar. Özellikle yaşlı teyzeler baklavayı onun elinden almak, onunla sohbet etmek istiyorlar” diyor.

Sylvia Sönmez de tatlıyı tatlı bir sohbetle servis etmenin işin olmazsa olmazı olduğunu söylüyor. Sylvia hanım, “Üretim ve hizmet doğru şekilde buluşursa insanların sevdikleri ve vazgeçemedikleri bir ürün ortaya çıkıyor. Bu nedenle düzenli müşterilerimiz arasında sadece Türkler değil Alman ve Polonyalılar da var” şeklinde konuşuyor.

Sönmez baklavanın sırrı

Sönmez Baklava’nın onu özel kılan sırrı nedir diye Adil bey’e sorduğumda, şu ayrıntıları aktarıyor: “İyi baklava önce ustalık ister, elle açılmalı, sonra fıstığı ve yağı kaliteli olmalı. İlk yıl Almanya’ya ithal edilen fıstığın iyi olmadığını farkettim ve Gaziantep’ten kendi bahçemizde üretilen fıstığı buraya getirerek baklavamıza katmaya başladım.”

Gaziantep fıstığının ürün kalitesinde ciddi fark yarattığına dikkat çeken Adil bey, ayrıca baklava üretiminde makinaların kullanıldığını bunun da geleneksel baklavaya zarar verdiğini savunuyor. Adil Sönmez, “Baklava yufkaları ince olmalıdır. Bunu da en doğru şekilde Gaziantepli baklava ustaları yapabiliyor Bizim imalathanemizde şu an beş tane Gaziantepli usta çalışıyor” diyor.

Sylvia Sönmez de ekliyor: “Baklavamızı müşterilerimize sunarken dikkat ettiğimiz bazı şeyler var: Baklavayı şık kutularda, çevreyi gözeten bez torbalarda veriyoruz. Bununla birlikte gördük ki tıpkı geleneksel bayramlarımızda olduğu gibi, Noel’de Alman müşterilerimiz de sevdiklerine şık paketlerde baklava hediye ediyor.”

Aynı şekilde Adil bey de “Süslü Kadınlar Bisiklet Organizasyon”a sponsor olduklarını ve katılımcılara minik kutularda baklava ikram ettiklerini belirterek, kadınların bu şık kutuları çok beğendiklerini ifade ediyor.

Farklı damak tatları baklavayı etkiledi mi?

Adil Sönmez, baklava ile ilgili tercihlerinde Gaziantep’i esas aldıklarını belirtiyor. Ürün çeşitlendirmelerini bu doğrultuda yaptıklarını kaydeden işletmeci, “Çıtamızı elbette Gaziantep belirliyor. Ama kullandığımız yağ ve şeker oranlarında buradaki müşteriyi gözetiyoruz. Türkiye’de kullanılan yağ buranın damak tadına ağır geliyor, şeker de öyle. Onun için yağlılık oranları nispeten düşük ama kalitesi yüksek Hollanda yağı kullanıyoruz. Ve tabii şeker oranlarını da daha düşük tutuyoruz. Kesinlikle tatlandırıcı kullanmıyoruz. Kristal şeker kullanıyoruz” diye ekliyor.

“İstanbul’a bizim baklavalarımızı götürüyorlar”

Adil Sönmez, baklavalarının Türkiye’deki baklavalara göre daha hafif olduğunu, sindirimi yormadığını ifade ederek, şöyle bir ayrıntı paylaşıyor: “Öyle ki, bazı müşterilerimiz İstanbul’a kutu kutu baklava götürüyor. Daha hafif, daha leziz oldukları için.”

Gaziantep’in yeni gözdesi “Midye Baklava”

Gaziantep’teki baklava piyasasını sıkı bir şekilde takip ettiklerinin altını çizen Adil Sönmez, baklavada yeni gözdenin “Midye Baklava” olduğunu söylüyor ve bizlere ikram ediyor. 3-4 adet ince yufkadan kıtır bir şekilde yapılan midye baklavanın içinde bol miktarda Antep fıstığı ve kaymak bulunuyor. Özellikle yaz günlerinde dondurmayla servis edilen bu baklava damakta gerçek bir lezzet şöleni yaratıyor.

Özlem Coşkun – KADINCA.TV – 17.06.2021 – 23:00
Fotoğraflar: AYPA.TV ve Sönmez Baklava

 

1 Comment

  1. Gaziantep’in Baklava gibi Bi güzel tadı Gaziantep’i aratmadığı için TEMİZLİK VE TİTİZLİKLE YAPTIĞI Kalitesinden vazgeçmediği için Sönmez Baklava Ve Ustalarına teşekkürler. Babacan

Bir yanıt bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*