Emine Demirbüken: “Merkel, tek sorumlu kendisi olmadığı halde cesaretle sorumluluğu alıp özür diledi ve tarihsel bir duruş sergiledi”
Sağlık enstitüleri ve siyasi çevreler, Covid-19’un mutasyon türlerinden dolayı Almanya’nın üçüncü dalganın içinde bulunduğunu ifade ediyorlar. Bu nedenle 22 Mart’ta biraraya gelen Almanya eyalet başbakanları ve Şansölye Angela Merkel, Paskalya tatili sürecinde beş gün boyunca kamusal yaşamın durdurulmasını öngören katı kapanma kararı almışlardı. Ancak kamuoyundan gelen sert eleştiriler neticesinde karar geri çekildi ve Merkel vatandaşlardan özür diledi.
Berlin Eyalet Parlamentosu Hristiyan Demokrat Parti CDU milletvekili Emine Demirbüken-Wegner, kamuoyu ve siyasi çevrelerdeki Merkel’e yönelik özür tartışmalarını değerlendirerek, konunun odağına sadece şansölyenin yerleştirilmesini haksızlık olarak nitelendirdi.
Demirbüken-Wegner, Merkel ve 16 eyalet başbakanının 15 saatlik bir görüşmenin sonucunda ilgili karara vardıklarını belirterek, “Merkel, tek sorumlu kendisi olmadığı halde cesaretle sorumluluğu alıp özür diledi ve tarihsel bir duruş sergiledi” dedi.
“Alman siyasi tarihinde bunu yapabilen bir başka başbakan daha ben bilmiyorum.”
CDU’lu siyasetçi, şansölyenin bu adımını muhteşem olarak değerlendirdi ve sözlerine şöyle devam etti: “Kapatma kararı hem toplum, hem piyasalar açısından doğru değildi. Bundan hemen dönülmesi ve toparlanılması gerekiyordu. Merkel taşın altına elini koydu ve 16 eyalet başbakanının önüne adeta kendini siper etti. Bunu Alman siyasi tarihinde yapabilen bir başbakan daha ben bilmiyorum.”
Aşırı sağcı AfD’den dua ile Covid-19 ile mücadele önergesi
Her ne kadar ilgili karar geri çekilmiş olsa da, hem bu karar hem de diğer Covid-19 önlemlerinin bir dini bayrama denk gelmesi siyasi popülizmi savunan çevreleri de harekete geçirdi. Aşırı sağcı Almanya için Alternatif (AfD) Partisi, Berlin Eyalet Parlamentosu’na “Paskalya’nın önemine dikkat çekerek, Covid-19 ile mücadelede yalnızca duanın ve inancın etkili olacağını savunan bir önerge sundu. Önergede ayrıca alınan önlemlerin insanları hayattan ve maneviyattan kopardığı da iddia edildi.
Emine Demirbüken-Wegner, önerge Berlin Eyalet Parlamentosu’nda oy çoğunluğuyla reddedilmiş olsa bile bunun tehlikeli suni bir gündem yarattığını ve sağ duyulu tartışmaları sekteye uğrattığını söyledi.
“Nerede görülmüş ki tıbbi olarak tespit edilmiş bir salgın ve bunun için üretilen aşılar hiçe sayılıp Tanrı’ya dua edilerek pandeminin geçeceği savunulsun?” diyen CDU’lu siyasetçi, aşırı akım ve partilerin insanların tedirginliklerini, korkularını ve dini hassasiyetlerini kullanmayı yöntem edindiklerini ifade etti.
Korkular ve semboller üzerinden tartışmaların içinin boşalttığını savunan Demirbüken-Wegner, “Konuşmamız gerekenler, Berlin’de insidans değerleri 118 yani yüzün üzerinde. Ayrıca 15 ila 19 yaş grubu gençler arasındaki insidans genelin de üzerinde: 126,5. Yani bu sayılar karşısında ne yapacağımızı masaya yatırmalıyız. Ama korkular, tedirginlikler öne çıkarılınca tüm bunlar da maalesef arka plana düşüyor!” dedi.
Özlem Coşkun – KADINCA.TV – 27.03.2021 – 23:00
Fotoğraf: Henrik Böckelmann, Hüseyin İşlek
İlk yorum yapan olun