ASTROLOJİNİN AYIŞIĞI DİŞİL ENERJİ

Astrolog Vedat Delek ile sevgili radyocu arkadaşım Ayşen Karaman’ın hazırlayıp sunduğu “Ayşenli Dakikalar” adlı radyo programında tanıştım. Hem Dünya Kadınlar Günü hem de KADINCA.eu’nun 2. doğum günü vesilesiyle Ayşen’in programındaydım ve yayınlarımız çerçevesinde kadının yerini ve kadın hareketini anlattım. Bu esnada benden sonra burç yorumları yapacak olan Vedat Delek söz aldı ve kadınları destekleyen, yüreklendiren cümleler söyledi. En önemlisi de “Kadınlar olmasaydı bu dünyada sevgi ve iyilik olmazdı.” dedi.

Biz de KADINCA.eu olarak Vedat Delek’i daha yakından tanımak ve evrendeki enerjileri inceleyen bir astroloğun gözünden “kadın olgusu”nu görmek için kendisiyle bir röportaj yaptık.

KADINCA.eu: Vedat bey öncelikle kadın olgusunun astrolojideki yeri nedir? Özel, farklı bir yeri var mıdır?

Vedat Delek: Astrolojide ay ve venüs dişil enerjileri temsil eder. Kadın bir anlamda astrolojinin ay ışığıdır. Kadın olgusunun astroloji ve yaşam formlarındaki önemi bu nedenle çok büyüktür. Üreme döngüsünün en vazgeçilmez parçasıdır kadın. Üreme için kadın ve erkek prensipleri önemlidir. Ama kadın çok daha önemlidir. 9 ay insanoğlunu karnında taşıyor, doğum yapıyor, besliyor, bakıyor. Özel yaratılmış varlıklardır kadınlar. Yaşam döngüsü için, var olma döngüsü için, yaşam formlarının devamı için kadın olmazsa olmaz. Kadın doğurur, kadın besler, kadın büyütür. Kadın yaşamda tüm sorumluluğu alandır. Arap kültüründe kadın hep ikinci planda gösterilmesine rağmen İslam dininde kadınlara verilmesi gereken önem, hem kutsal kitabımız tarafından hem de Peygamberimiz tarafından gerek kadının korunması, gerek saygı duyulması konusunda uyarılar ve tavsiyeler içermektedir.

“HER KADIN ŞİFACIDIR, TOPLUMLARI SEVGİYLE ŞİFALANDIRIR”

KADINCA.eu: Tarihsel süreçte kadınlar “sezgisel” varlıklar olarak nitelendirilmişler. Avrupa’da cadılık kültünü düşündüğümüzde kadınların şifacı, kahinlik, yıldızları okuma gibi ilgileri ya da yetenekleri kendileri için sıkıntılı zamanlar doğurmuş. Halbuki Doğu’da bu yetenekler onlar için toplumda ayrıcalıklı, özel yerler açmış. Siz, bu farklı algıyı ve tarihsel süreci nasıl değerlendiriyorsunuz?

Vedat Delek: Bazı insanların bağnazlıkları, bazı insanların da bu bilgilerin yayılmasını ve kullanılmasını engellemek amacıyla karşı çıktıklarını söyleyebilirim. Her insan her şeyi algılayamaz ve anlayamaz. Tarihsel süreçlere baktığımızda peygamberleri bile anlamayan, karşı çıkan toplumlar ve kişilerin var olduğunu biliyoruz. İnsan denen varlık bilgi ve gelişime hem açık hem kapalı… Kapalı olan kişiler, biraz daha güçlü ve sesi çıkan taraf olduğunda karşı tarafı bastırma güçleri de o kadar kolay olabiliyor. Bilginin kullanımını durdurmanın temelinde, bu bilgiler ne kadar fazla kullanılırsa insanlar, toplumlar o kadar aydınlanır, güçlü olur fikri yatıyor. Bazı güçler, toplumların insanların aydınlanmasını istemezler ama bilgi dinamiktir, saklanamaz. Er geç kaynaktan sahibine ulaşır. O zaman, cehaletten beslenenlerin beslendikleri güç yıkılır. Kadının bilgiyle en önemli ilişkisi ise onun doğal bir şifacı olmasıdır. Her kadın şifacıdır. Toplumları şifalandırır ve bu şifalandırmayı sevgisiyle yapar. Herkes ana kuzusudur ve sevgiyle ilk annesi aracılığı ile tanışır. Sevgi en büyük şifa kaynağı değil midir? Olayları kuşkusuz tarihsel süreç ile birlikte şimdiki zaman ile de değerlendirmek lazım. Yıl 2021 ve hala “Astroloji var mı? Yok mu?” diye tartışılıyor. Yüzyıllardır var olan bir sistemin varlığını tartışmak yerine kullanmak ve hayatı güzelleştirmek çok daha verimli olmaz mı? Biz hala sığ tartışmalar ile zaman kaybediyoruz.

“DÜNYAYI 15 YIL KADINLAR YÖNETSE SAVAŞLAR BİTER”

KADINCA.eu: Tabii, tarihte astroloji denince akla gelen büyük astrologlar ya da kahinler daha çok erkekler. Ve başta krallar, yöneticiler olmak üzere toplumda ciddi bir prestij sahibi olmuşlar. Acaba pek çok alanda olduğu gibi bu konuda da kadınlar bir ayrımcılığa uğramış olabilirler mi?

Vedat Delek: Genelde tüm toplumlarda ve tüm disiplinlerde haksız da olsa erkekler, hep birinci sırada yer almışlar. Bugün kadınlar haklı çabalarıyla bu şablonu büyük ölçüde değiştirdiler. Bu hem kadın hem de içinde bulunduğu toplum açısından büyük faydalar ve yaşamsal sıçramalar getirdi. Bu noktadan baktığımızda zaten kadını ikinci plana atmış, kadını hor gören tüm toplumların hali ortada. Ortadoğu kan gölünden geçilmiyor. Oysa dünyayı 15 yıl, çok değil 15 yıl kadınlar yönetse savaşlar biter. Açlık biter, zulüm biter. O zaman da erkek hegemonyası ve egomanyası biter. Erkekler bunu çok iyi biliyorlar ve o gücün ellerinden gitmesini istemiyorlar. Erkeklerin sesi daha gür çıktığı için prestij sahibi gibi gözükebilirler ama her başarılı erkeği destekleyen, gücünü aldığı bir kadın vardır. Prestijli gibi gözüken erkeklerin en büyük destekçileri ya anneleridir ya da eşleridir. Astroloji ve tarot öğrencilerim kadınlardan oluşur. Benim derslerimde hep söylerim: “Siz güçlü olursanız, aileniz güçlü olur, toplum güçlü olur. Bilgiyle dönüştürün kendinizi, sevdiklerinizi!” Ve astroloji bilginin önemli, derin bir parçasıdır. Herkes astrolog olamaz ama herkes astroloji bilgisine sahip olabilir ve hayatını düzene sokabilir, gücüne güç katabilir. Kadın güçlüyse hayat güçlüdür.

KADINCA.eu: İslam da dahil olmak üzere kitaplı dinler genelde “geleceği okuma” çalışmalarını “günah” kavramıyla nitelendirmişler. Bilimsel çevrelerde bu konuyla ilgili, “akılla açıklanamaz” ya da “şüphecilik” kavramları tercih edilmiş. Ama bakıyoruz ki, sizin gibi astrologlar ciddi bilimsel araştırmalar yapıyorlar ve “Niyet ettim”, “Şükret olsun” gibi aslında inanca işaret eden kitaplarınız var. Acaba astroloji zaman içinde başka bir yere mi evrildi yoksa oldum olası önyargılarımız mı devredeydi?

“ASTROLOJİ, YAŞAM DÖNGÜSÜNE HİZMET EDEN BİLGİDİR VE HERKES DENEYİMLEMELİDİR”

Vedat Delek: Bilgiyi hangi amaç uğruna kullandığınız önemli. Gezegenleri yaratan hiç kuşkusuz yüce Yaradan’dır. İlkokulda bize ne öğrettiler? Ayın gelgit olayında çekim gücü ile denizlerde bir hareketlenme oluşturduğunu. Peki, Mars, Venüs ve diğer gezegenlerin hareketleri ile oluşabilecek etkileri neden göz ardı ediyoruz. Sistemi kuran büyük Yaratıcı, hiçbir şeyi sebepsiz yaratmadı. Biz astrologlar, gezegen döngülerini ve hareketlerini takip ederek, inceleyerek zaman kalitesinin bizlere getirdiği veya getirebileceği formlar üzerinde tahminler yapıyoruz. Bilime dayanan tahminlerimizle yaşam döngüsüne hizmet ediyoruz. Bu günahsa, o zaman meteoroloji de günaha giriyor. Gelecekten haber veriyor. “Yarın yağmur yağacak, ya da güneşli bir hava bizi bekliyor” diyerek meteorolojinin tahminlerinden istifade ediyoruz. Tabii bu bilgileri nasıl kullandığınız son derece önemli. Az evvel de söylediğim gibi birileri bu bilgilerin herkes tarafından kullanılmasını istemiyor. O zaman güçleri zayıflar, sistemleri çöker ve sistem içinde yok olup giderler diye… Zira bilgi güçtür. Astrologlar arasında bir kaç çürük elma söyler, herkes ders alamaz, herkes astroloji öğrenemez diye… Niye? Çünkü danışanları azalacak, varlıkları zedelenecek. Yine söylüyorum, herkes astrolog olamaz ama herkes astroloji bilgisine sahip olabilir, hayatını düzenleyebilir. Her yıl bir kitap yazıyorum ve içeriği o yıl içerisinde gezegen döngülerini kullanarak hayatımızı kolaylaştırmak. Herkes bir kere de olsa astroloji danışmanlığı almalı ve haritasını tanıma, ona göre hareket etme deneyimini yaşamalı. Yayınlarım ve kitaplarım ile bir çok insanın hayatına dokunuyorum. Bundan büyük mutluluk olabilir mi? Bu arada “Niyet ettim” adlı kitabımı Avrupa’da satın almak isteyen tüm okurlar, www.tikla24.de internet sitesinden alabilirler.

“KADINLARIMIZIN GELECEĞİ SIKINTILI 😔 AMA BU BİLGİYE DAYANARAK GELECEĞİ ŞEKİLLENDİRMEK DE BİZİM ELİMİZDE”

KADINCA.eu: Son olarak size tamamen bir astroloji sorusu yöneltmek isterim. Malumunuz ülkemizin kadınları şiddet ve ayrımcılık kıskacı içinde acı çekiyor. Ama dünyanın başka yerlerinde başta kadın yöneticiler olmak üzere kadınların başarılarıyla çiçek açmış coğrafyalar görüyoruz. Acaba kadınlar çerçevesinde geleceğimiz nasıl şekillenecek?

Vedat Delek: Ülkemizin doğum haritasında kadınlar ile iligli formlar ne yazık ki sıkıntılı. Kadınlar üzerinde şiddet, baskı ve olaylar hiç bir zaman bitecek gibi görünmüyor. İşte burada akıl ve irade devreye girer. Bizlere bu konuda düşen gerekli adımların atılması, önlemlerin alınması, toplumsal sorumluluk. Ülkemizde kanunlar belli, caydırıcı ve korkutucu değil. Avrupa’da bir kadına şiddeti geçtim, yüksek ses ile bağırdığınız an kanunlar sizi ağır şekilde cezalandırır. Şimdi ülkemizde şöyle bir kanun çıksa: Eşine, kızına veya herhangi bir canlıya verilecek zararda, hadım edilme cezası. Hangi erkek kadına, eşine, kızına veya sokaktaki bir canlıya zarar verir? Allah tüm canlılardan daha farklı yaratmış insanı, akıl ve irade vermiş. Biz aklımızı ve iredemizi kullandığımız taktirde yaşam kolaylaşır ve güzelleşir. Burada kadınlarla ilgili, onlara yönelik şiddetle ilgili konularda sadece kadınlar mı savaşmalı? Yoksa kadın ve erkek birlikte mi hareket etmeli? Herkes evladını, sevdiklerini korumak ister. O yüzden kadın ve erkek birlikte hareket ederek, ülke büyüklerimizden caydırıcı kanunların çıkartılmasını istemeliyiz . Erkek veya kadın yöneticileri göreve davet ediyorum. Bir gün hepimiz bu dünyadan göçüp gideceğiz ve arkamızda sevdiklerimiz kalacak, belki kızımız belki torunumuz. Onların güvenliği, mutluluğu ve daha refah dolu bir yaşam sürmeleri için gerekli kanunları çıkartmalı ve adımları atmalıyız. Yoksa bir arpa boyu yol alamayız.

Benimle iletişime geçmek isteyen KADINCA.eu okurları, bana astrolog Vedat Delek YouTube, Instagram, Facebook ve Twitter hesaplarımdan ulaşabilirler.

Özlem Coşkun – KADINCA.TV – 07.04.2021 – 11:00

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*