YÜZ YOGASI İLE GELEN GÜZELLİK

Koronodan korunmak için hepimiz evlerimizdeyiz, adeta bitmeyen bir pazar günü yaşıyoruz. Peki, pazar günlerimizi nasıl geçiriyorduk? Pazarlar genelde dinlendiğimiz, kendimize zaman ayırdığımız, bakım yaptığımız günlerdi. Madem ki bitmeyen pazar günleri yaşıyoruz, o zaman yüz yogası yapmaya ve bunu alışkanlık haline getirmeye ne dersiniz?

Malum yaş aldıkça yüzümüzdeki kaslar gevşiyor ve cildin alt yüzeyindeki kolajen ve yağ dokusu azalıyor bununla birlikte cilt kasları da sıkılığını yitirmeye başlıyor. Cerrahi müdahale olmadan yüzümüzü sıkı ve diri tutmak, yüz yogası ile mümkün.

Bunun için KADINCA.eu’nun hazırladığı bu yazıyı okuyarak yüz yogasına dair detayları öğrenebilirsiniz. Ayrıca güzellik uzmanı Ebru Aydın’a konuk olduğumuz yüz yogası videomuzu da izleyebilirsiniz.

İşte yüz yogası ile ilgili detaylar:

– Yoga sağlığa bir bütün olarak bakar. Yüz yogası yaparken de beden, zihin, ruh üçlüsünü unutmadan çalışmalar yapmak gerekir (Hareket, nefes, meditasyon ve olumlamalar).
– Yüzdeki kaslar, boyun ve omuzlarla da bağlantılıdır. Yüz için bu bölgeleri çalışmalara dahil etmek, her zaman daha iyi sonuç verir.
– Bu çerçevede doğru, dik duruş vücut kaslarını olduğu kadar yüz kaslarını da destekler. Yani çalışmaya omurgayı dikleştirerek başlamak doğru olacaktır.
– Ayrıca her gün yarım saat yüz yogası için zaman ayırmanızı öneririm. Aksi takdirde yüzümüz için hedeflediğimiz sonuçlara ulaşamayız.
– Yüz hareketlerine geçmeden önce yüzümüzü buna hazırlamamız gerekir. Bunun için cildimize iyi gelen, doğal, besleyici bir kremle tüm yüzümüze dairesel, yumuşak hareketlerle masaj yapıyoruz. Alından başlayarak, göz çevresi, yanaklar, kulaklar, boyun, ense ve saç diplerine dairesel masajlar…
– Ardından yine alın bölgesine dönüyoruz ve hareketlere buradan başlıyoruz. İki elimizi avuç içleri alnımızı örtecek şekilde koyuyor ve alnımızı ellerimizle geriyoruz. Bu gerilim esnasında kaşlarımızı çatmaya çalışıyoruz. Böylece kaşların arasında oluşan çizgileri gidermeyi hedefliyoruz.
– Düşük göz kapaklarına karşı kaşları kaldırmak için de iki elimizin avuçlarını ya da üç parmağımızı kaşlarımızın üstüne bastırıyoruz ve iki kaşımızı aynı anda yukarıya doğru çekiyoruz. Daha sonra kaşlarımızı yukarıda tutup bu defa yukarıdayken çatmaya çalışıyoruz. Ancak alnımızı kırıştırmamaya dikkat ediyoruz. Bu hareket ve direnç sayesinde kaslarımız çalışacak ve kaş bölgemiz daha kalkık görünecek.
– Göz çevresi ve “kaz ayağı” diye nitelendirilen karışıklıklar için, işaret ve orta parmağımızla “V” işareti yapıp, bu iki parmağı gözlerimizin iki yanına yerleştiriyoruz. Göz pınarları ve kenarlarına yerleştirdiğimiz parmaklarımızı ayrı yönlere çekerek bir gerilim yaratıyoruz, ardından gözlerimizi açıp kapatmaya çalışıyoruz.
– Ağız kenarlarında oluşan ve “Çin bıyığı” diye nitelendirilen kırışıklıklara karşı, iki elimizin işaret parmağını burnun bittiği noktadan ağız kenarlarına yerleştiriyoruz ve bu iki bölgeye parmaklarla baskı yapıyoruz. Buradaki lenf bezlerini harekete geçirmek suretiyle kan dolaşımını hızlandırıyoruz.
– Yanakları kaldırmak ve gıdıyı toparlamak için de dudaklarımızla “O” harfi yapıyor, üst dudağı içeri çekerken, alt çeneyi dışarı çıkarıp bir süre gülümsemeye çalışıyoruz.
– Bu yoga hareketi için bir adet kaleme ihtiyacımız var. Kalemi dudaklarımızın arasına alıyor ve yuvarlayarak öne arkaya hareket ettiriyoruz. Bu hareketi yaparken başka bir bölgeyi kırıştırmamaya gayret edelim, bir yeri yapalım derken diğer tarafı bozmayalım. Kalemi yuvarlarken yanaklarımızı gülümser gibi kaldırıyoruz. Egzersiz sırasında ve sonrasında yanaklarımızın altında kaslarımızı hissediyorsak hareketi doğru yaptığımız anlamına gelir. Bu hareketi düzenli yaparak dudak üstü kırışıklarımızdan kurtulur, daha gergin bir görüntüye ulaşabiliriz.
– Bu hareket için ise bize bir kaşık yardımcı olacak. Kaşığı dudaklarımızın arasında tutuyoruz ve bu sırada alt dudağımızla birlikte çenemizi öne doğru itiyoruz. Bunu yaparken tavana bakmaya çalışıyoruz. Boyun bölgesinde ve gıdıdaki gerilimi hissediyorsak hareketi doğru bir şekilde yapıyoruz demektir. Bu hareketi her gün düzenli olarak yaptığımızda boyun, çene, gıdı ve alt yanaklardaki değişimi ciddi anlamda fark edeceğiz.
– Hareketleri tamamladıktan sonra rahat, derin nefesler ve olumlamalarla meditasyona geçiyoruz.

Yüz yogası meditasyonu

Omurgamızın duruşunu muhafaza ederek, diyaframdan derin nefesler alıyoruz, nefes verişlerimizi ağır ve uzun uzun yapıyoruz. Her nefes alışımızda sağlık, yenilenme ve güzellik getiren beyaz bir enerjiyi içimize çektiğimizi düşünüyoruz. Ağır ağır nefes verirken ise bu beyaz enerjinin alnımıza, gözlerimize, yüzümüze yavaş yavaş yayıldığını tahayyül ediyoruz. Bununla birlikte alnımızdaki, gözlerimizin çevresindeki kaslar rahatlıyor, gevşiyor, yüzümüze bir gülümseme yayılıyor.

Nefesle yüzümüzü yenileyen bu beyaz enerjiye teşekkür ediyoruz, güzelliğimizi, canlılığımızı hissediyoruz. Evrendeki ahengi ve varlığımızla onun güzelliğini tamamladığımızı fark ediyor ve buna şükranlarımızı sunarak meditasyonumuzu tamamlıyoruz.

Özlem Coşkun – KADINCA.eu – 29.03.2020 – 21:00

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*